Tırcı Kaç Saat Çalışır? (Bir Yolda Kalp Atışları Kadar Uzun Saatler)
Bazen bir hikâye anlatırsın ve o hikâye bir meslekten çok daha fazlasını taşır içinde. Bugün sana anlatacağım hikâye, direksiyon başında geçirilen saatlerin ardındaki teri, özlemi, stratejiyi ve sevgiyi anlatıyor. Bu sadece bir “tır şoförü kaç saat çalışır?” sorusunun cevabı değil; bu, bir ömrü yolda geçen insanların hikâyesi…
—
Yola Çıkarken: Ali ve Zeynep’in Hikâyesi
Ali, 38 yaşında, on beş yıldır tır şoförü. Yola ilk çıktığında hedefi belliydi: ailesine daha iyi bir hayat sunmak. Yıllar geçti, yollar uzadı, ama hedef hep aynı kaldı. O, planlı, çözüm odaklı bir adamdı. Haritaları ezbere bilirdi, dinlenme noktalarını kilometre kilometre hesap ederdi.
Bir de Zeynep var. Ali’nin eşi. O, eşinin her dönüşünde sarılmak için saatleri sayan, telefonda yorgun sesini duyunca “Yolun açık olsun” diyen sabırlı bir kadın. Empatik, anlayışlı, ama bir o kadar da güçlü… Ali’nin çalışma saatlerini sadece bir sayı olarak değil, her saatinde özlem büyüyen bir zaman dilimi olarak hissederdi.
—
Saatlerin Hesabı Değil, Hikâyelerin Ağırlığı
Tır şoförlerinin çalışma saatlerini sadece rakamla açıklamak, yağmurun kokusunu sadece suyla tarif etmek gibidir. Evet, ortalama bir tırcı haftada 45 ila 55 saat, bazı hatlarda ise 60 saati bulan sürelerle çalışır. Avrupa standartlarına göre yasal sürüş süresi günde 9 saat, haftada iki kez 10 saate kadar çıkabilir.
Ama gerçek hayatta işler bu kadar matematiksel değildir. Ali’nin bazı günleri vardır ki, yola sabah gün doğmadan çıkar ve gece yarısı park alanında farların altında kahvesini içer. 13-14 saati bulan mesailer olur; çünkü yük gecikirse zincir bozulur, zincir bozulursa herkes etkilenir.
Tır sürmek sadece direksiyonu çevirmek değildir. Yük beklemek, gümrükte sıra beklemek, yol kapanınca sabırla beklemek de çalışmaya dâhildir. İşte o yüzden, bir tırcı günde 9 saat direksiyon başında olsa da, toplamda 14-15 saati bulan bir mesaiyi sırtlanır.
—
Stratejinin ve Sabırın Dansı
Ali’nin çalıştığı saatler aslında bir satranç oyunudur. Her mola, her rota değişimi stratejik bir hamledir. “Buradan geçersem daha az trafik olur”, “Bu molayı burada verirsem dinlenme sürem tam dolar” diye hesaplar. Çünkü yolda her dakikanın bir bedeli vardır.
Zeynep ise bu sürecin duygusal pusulasıdır. Ali’nin kaç saat çalıştığını bilmezse de, o saatlerin ne anlama geldiğini çok iyi hisseder. Telefonun diğer ucunda “Biraz daha sabret, az kaldı” derken aslında onun gücüne güç katar. İşte burada erkeklerin stratejik düşüncesiyle kadınların empatisi birbirine sarılır; biri direksiyon tutarken diğeri kalbini tutar.
—
Yolda Geçen Saatlerin Bedeli
Çoğu kişi bilmez ama uzun yol şoförlüğü, saatlerden çok daha fazlasıdır. Bir tırcı ortalama:
Haftada 5-6 gün yoldadır.
Günde 9-10 saat aktif sürüş yapar.
Dinlenme ve bekleme süreleriyle birlikte toplamda 12-15 saatini işine ayırır.
Bu, sadece bir mesai değil, bir yaşam tarzıdır. Bayramlar, doğum günleri, çocukların ilk adımları bazen kaçırılır. Çünkü yük teslim edilmezse kimsenin işi yürümez. Her saat, ülkenin ekonomisine atılan bir omuz gibidir.
—
Direksiyon Başında Geçen Saatlerin Sessiz Kahramanları
Yolda gece olur, sis çöker, müzik susar. Ali aynaya bakar, göz altları morarmış. Ama o direksiyonu bırakmaz. Çünkü evde Zeynep’in yaptığı yemeği özlemiştir, çocuklarının gülüşünü duymak ister. O an anlar ki, çalıştığı saatler sadece para kazanmak için değildir; sevdiği insanlara bir gelecek kurmak içindir.
Ve Zeynep… O, her saat geçtikçe daha çok sabreder. Onun emeği görünmez ama en az Ali’nin direksiyon tutan elleri kadar değerlidir.
—
Son Dönemeç: Saatten Fazlası
Tırcının kaç saat çalıştığı sorusunun cevabı teknik olarak basittir: Ortalama günde 9-10 saat, haftada 45-55 saat. Ama gerçek cevap, rakamların çok ötesindedir.
Çünkü o saatlerin içinde fedakârlık vardır. Aileden uzakta geçirilen zaman, her kilometrede büyüyen bir hasret, her dönüşte daha anlamlı hale gelen bir kavuşma vardır. Tır şoförleri saatleri değil, hayatlarını direksiyonun başında verirler.
—
Son Söz
Belki bir dahaki sefere yolda ağır ağır ilerleyen bir tır gördüğünde, artık ona sadece büyük bir araç olarak bakmayacaksın. Onun içinde bir insan var; plan yapan bir Ali, sabırla bekleyen bir Zeynep… Ve onların hikâyesi, kaç saat çalıştıklarını değil, o saatleri ne için harcadıklarını anlatır.
Çünkü tır sürmek, zamanı saymak değil; zamanı anlamlı kılmaktır.