İçeriğe geç

Kuran’a göre insanın yaratılış amacı ne ?

Kuran’a Göre İnsanın Yaratılış Amacı Ne? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış

İstanbul’da bir günün sabahı, metrobüse binmeye çalışırken bir an durup etrafıma bakıyorum. İnsanlar telaşlı, bir yandan telefonlarına bakarak mesaiye yetişmeye çalışıyorlar. Ama asıl dikkatimi çeken şey, her biri farklı bir dünyadan gelmiş gibi görünmelerine rağmen, hepsi aynı amaç uğruna savaşıyor: Daha iyi bir yaşam. Ama bu “daha iyi yaşam” meselesi nedir? Kuran’a göre insanın yaratılış amacı ne? İnsanın bu dünyada varlık nedeni ne olmalı? Hadi gelin, bu soruyu toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramlar üzerinden inceleyelim.

İnsan Yaratılışının Temel Amacı: İbadet ve Adalet

Kuran’a göre insanın yaratılış amacı, en temelde Allah’a kulluk etmektir. “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat, 56). Bu, Allah’a duyulan derin bir bağlılık ve ona hizmet etme amacını işaret eder. Ama ibadet kelimesi yalnızca dini ritüellerle sınırlı değildir. Kuran’da bu ibadet, adalet, eşitlik ve toplumun refahı için çalışmayı da kapsar. Bu noktada, yaratılış amacını daha geniş bir perspektife taşımalıyız.

İstanbul sokaklarında yürürken, farklı yaşam tarzlarına sahip insanlarla karşılaşıyorum. Bir grup genç, birbirine sevgi ve saygı göstererek bir arada; diğer tarafta ise sürekli şikâyet eden, birbirini suçlayan bir grup daha var. Acaba bunlar, Kuran’a göre insanın yaratılış amacını nasıl anlamışlardır? Ya da anlamışlar mıdır?

Toplumsal Cinsiyet: Kuran’ın Eşitlik Vurgusu

Günümüzde kadın ve erkek eşitliği, sosyal adaletin önemli bir parçası. Kuran’a göre, her insan eşittir. Kadın ve erkek arasındaki farklar sadece biyolojik ve toplumsal rollerle sınırlıdır, ruhsal ve manevi yönlerden birbirlerine eşittirler. Kuran, toplumun tüm bireylerinin hakkını savunur ve eşitlik için mücadele etmeye teşvik eder. “Ey insanlar! Şüphesiz biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi farklı halklar ve kabileler kıldık” (Hucurat, 13). Bu ayet, toplumsal cinsiyetin sadece bir biyolojik fark olmadığını, kültürel ve sosyal bağlamda da eşit olmanın gerektiğini vurgular.

Sokakta yürürken, farklı kadın ve erkeklerin yaşadığı toplumsal baskıları gözlemliyorum. Metrobüs duraklarında her gün gördüğüm, başörtüsü takan kadınların bazen bakışlarla, bazen de sözlü tacizlerle karşılaştıklarını fark ediyorum. Halbuki Kuran’a göre, bu tür toplumsal baskılar, eşitlik ve adaletin eksik olduğu bir toplumda yaşadığımızın göstergesi olabilir. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği körükleyen bu uygulamalara karşı durmak, Kuran’daki adalet anlayışıyla tam uyumludur.

Çeşitlilik: Kuran’ın İnsanlara Farklılıklar Arasında Birlik Vurgusu

Çeşitlilik, yalnızca toplumsal cinsiyetle ilgili değil, aynı zamanda kültürel ve dini farklılıkları da kapsar. Kuran, farklı ırkların, milletlerin, dillerin bir arada var olmasını bir zenginlik olarak kabul eder. “Ve O, göklerden yere kadar her şeyin sahibidir” (Casiye, 13). Bu ayet, dünya üzerindeki tüm varlıkların birer farklılık taşıyan, ancak bir arada uyum içinde yaşaması gereken birer parça olduğunu anlatır. Farklı dil, din, ırk ve kültürlere sahip insanlar, bir arada barış içinde yaşamalıdır.

Birçok arkadaşım, işyerinde ya da günlük hayatta kendilerini dışlanmış hissediyor. Farklı kültürel geçmişlere sahip olmaları, onları bazen toplumsal çatışmaların ortasında bırakabiliyor. Hatta bir arkadaşım, ofis ortamındaki bazı olumsuz tutumlar nedeniyle kendi kimliğinden, kökeninden utanmaya başlamıştı. Oysa Kuran, bu çeşitliliği, insanın Allah’ın kudretini ve gücünü gösterebilmesi için bir fırsat olarak kabul eder. İnsanlar, farklılıkları nedeniyle ayrımcılığa uğramamalıdır.

Sosyal Adalet: Kuran’a Göre İnsanların Yaratılış Amacı ve Adalet

İstanbul’un sokaklarında yürürken bazen adaletin ne kadar kırılgan olduğunu hissediyorum. Bir yanda lüks restoranlarda yemek yiyen insanlar, diğer yanda açlık çeken, evsiz kalan insanlar var. Kuran’a göre, adalet her şeyin temelidir. İnsanların yaratılış amacı, sadece kendi çıkarları için yaşamamak, topluma faydalı olmak, başkalarının haklarına saygı göstermek ve adaletin tecelli etmesini sağlamaktır. “İçinizden bir kavmi diğerine üstün kılmadık” (Hucurat, 13) diyen ayet, toplumsal adaletin, her türlü ayrımcılığa karşı durmanın, herkesin eşit haklara sahip olmasının önemini anlatır.

Sosyal adaletin ne kadar eksik olduğunu fark ettiğimizde, toplum olarak sorumluluklarımızı gözden geçirmeliyiz. Zenginlik, gücün, statünün ya da prestijin bir simgesi olmamalıdır. Her insanın eşit değeri vardır. Bu da bizim toplumda adaletin sağlanması için daha çok çaba göstermemiz gerektiği anlamına gelir.

Sonuç: Kuran’a Göre İnsanın Yaratılış Amacı Ne?

Sonuç olarak, Kuran’a göre insanın yaratılış amacı yalnızca ibadet etmek değil, aynı zamanda adaletli bir toplum inşa etmek, farklılıklara saygı göstermek ve toplumsal eşitliği sağlamak olmalıdır. Her birimizin, sokaklarda gördüğümüz, toplu taşımada yan yana oturduğumuz insanlarla daha eşit, adaletli ve saygılı ilişkiler kurması, Kuran’ın öğretilerine daha yakın bir hayat sürmemizi sağlar. Yaratılış amacımızı daha iyi anlamak, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi değerleri hayatımıza entegre etmekle mümkün olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino mecidiyeköy escort
Sitemap
https://www.hiltonbetgir.online/https://tulipbett.net/