İçeriğe geç

Pisagor teoremi günlük hayatta nerelerde kullanılır ?

Pisagor Teoremi ve Günlük Hayatımda Bir Kez Daha Karşımda: Bir Kayseri Hikayesi

Bugün Kayseri’nin o kendine has soğuk havası vardı. Yolda yürürken, etrafımdaki buz gibi havaya rağmen içimi kaplayan sıcak bir his vardı. Ama bir yanda da garip bir kararsızlık, sanki bir şey eksikmiş gibi bir boşluk… Birden, yıllar önce öğrendiğim bir şey geldi aklıma: Pisagor Teoremi. “Pisagor teoremi günlük hayatta nerelerde kullanılır?” diye düşünmeye başladım, bir yanda sokakların sesi, diğer yanda kafamın içindeki sorular… Bu yazıyı yazma kararı da tam o an, tam da bu hisle doğdu.

Geceyi Bir Hesapla Aydınlatmak

Geçen gece, odamda bir hesap yapıyordum. Yalnızdım, etrafımda karanlık, tek ışık kaynağım masamdaki lambaydı. Uzun bir zamandır yazı yazmak istiyordum ama bir türlü başaramadım. Derken, tam o anda birden duvara gölge düştü. O gölgeyi izlerken aklıma geldi; bir üçgen… Yıllar önce matematik öğretmenim, ‘Bir üçgenin dik açıysa, hipotenüs ile kenarlarının karelerinin toplamı birbirine eşittir’ demişti. Pisagor Teoremi işte bu kadar basitti. Ama o kadar güzeldi ki! Hem de hayatımın tam ortasında…

Bu düşünce beni alıp bambaşka bir yerlere götürdü. Hep düşündüm, bu kadar basit bir şeyin aslında hayatta ne kadar çok işimize yaradığını hiç fark etmiyor muyduk? Mesela o üçgenin ne kadar önemli olduğunu… Bir an, o üçgenin her çizdiği köşede bir anlam olabileceğini hissettim. Yani… Eğer bir kenar uzunsa, diğer kenarın kısa olması gerekirdi. Çünkü o ikisi, her zaman bir bütünün parçasıydı. Birbirini dengeleyen bir yapı. Tam da böyle bir anda, hayatımda bir şeyin eksik olduğunu fark ettim.

Bir Yoldaşım Olarak Pisagor: İnşaatta Bir Gün

Ertesi gün, Kayseri’nin merkezinde eski bir binanın tadilatını yapıyorduk. Burası, babamın işyerinin yanındaki bir bina. Yani babamla birlikte çalışırken, bazen teorilerle bazen de gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Hatta o sabah babamla yaptığım bir konuşma, Pisagor Teoremi’ni hatırlamamı sağladı. Bunu anlamam aslında çok basitti. Çatının köşelerini ölçüyorduk, ama bir açı kayması vardı. Açıların tam olmadığını görünce içimden “Bunu Pisagor’la halledebiliriz” dedim. Babam biraz şaşırarak bana baktı, sonra kısa bir sessizlik oldu. Yani aslında babamın bu kadar büyük bir işte teorilerle ilgilenmek istemediğini anlamıştım, ama ben… O gün, bir anda Pisagor teoremi nasıl işime yaradı! Çatıdaki üçgenleri doğru hesaplayabilmek için işte bu teorem yardımcı oldu.

Bir üçgenin her köşesindeki uzunluğu doğru ölçebilmek için, hipotenüs ve kenarların karelerinin toplamını bilmek gerekti. Böylece çatının düzgün olduğundan emin olduk ve işimizi daha hızlı bitirdik. Benim için işte bu basit teori, bir hayat dersi gibiydi. O an, hem matematiksel hem de duygusal olarak şunu düşündüm: Hayat da bir üçgen gibidir, ne kadar sağlam temeller üzerine inşa ederseniz, ne kadar doğru hesaplamalar yaparsanız o kadar sağlam olur. Ama bir hata yaparsanız, o üçgen de çöker, her şey yerle bir olur.

Bir Üçgenin Derinliklerine İnmek

Aslında bu kadar basit bir teorem hayatın anlamını vermiyor, demek istemiyorum. Ama bazen işler karmaşıklaşır ya, işte o zaman, Pisagor teoremi gibi basit ama derin bir şeyin nasıl hayatımı kolaylaştırabileceğini, nasıl hayatın çok daha net olduğunu anlamaya başlıyorum. Kayseri’nin dar sokaklarında yürürken, ya da babamla inşaatta çalışırken, her adımımda, her hesaplamamda bir şeyler değişiyor. Her zaman çözülmesi gereken bir üçgen gibi… Hayatımın her yönünde – aileyle, işte, sosyal ilişkilerde – doğru hesaplar yapmanın, doğru noktaları bulmanın önemi büyüktü.

İçimdeki boşluk ise bir şekilde, her geçen gün daha az fark ediliyordu. O kadar içsel bir huzur vardı ki, hesaplamalar doğru yapıldığında, adımlar doğru atıldığında her şeyin uyum içinde olduğunu fark ettim. İşte o an, bir anlık hayal kırıklığımdan sonra, hayatta nelerin önemli olduğunu daha derinden anlamaya başladım. O üçgenin doğru hesaplanması gibi, hayatımın her bir parçası birbirini tamamlıyor, birbirini dengelemeye çalışıyordu. Pisagor Teoremi’nin arkasındaki anlam sadece matematiksel bir çözüm değil, aslında hayatın bir parçasıydı.

Sonuç: Bir Teorem ve Bir Hayat

Şimdi, Kayseri’nin soğuk havası altında sokakları adımlarken, hala o geceyi düşünüyorum. Pisagor Teoremi, hayatıma sadece bir matematiksel formül olarak girmedi. Her günkü yaşamımda, her adımda, her kararımda bir yol gösterici gibi oldu. O an, her şeyin nasıl birbiriyle bağlantılı olduğunu hissettim. Bazen, hayatta karşılaştığımız zorluklar da bir üçgen gibi olabilir. Ne kadar dikkatli hesaplama yaparsak, o kadar sağlıklı ilerleriz. Ama bir hata yaparsak, o üçgen de devrilir. Ancak o zaman, doğru hesaplama yapabilmek için daha dikkatli olmamız gerektiğini anlarız. İşte bu yüzden, Pisagor teoremi, hayatımda her gün kullanabileceğim bir öğretiye dönüştü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino mecidiyeköy escort
Sitemap
https://www.hiltonbetgir.online/https://tulipbett.net/bets10